Böcekler

| |

Pire

Pire, Siphonaptera grubunu meydana getiren kanatsız, küçük, kan emici 1.600 dolayında böcek türüne verilen genel bir addır. Tropik, astropik ve ılıman bölgelerden kutup bölgelerine kadar yayılmış olan bu böcekler özelleşmiş vücut yapıları sayesinde memelilerin ve kuşların derisine tutunarak kanlarını emer, konakları arasında yer değiştirirken son derece tehlikeli hastalıkları da bulaştırabilir. Vebanın insanlara bulaşmasında baş rolü oynayan keme piresi (Xenopsylla cheopis) ve akrabaları ortaçağda Avrupa nüfusunun yaklaşık dörtte birinin ölümünden sorumludur. Pireler dış parazitlerdir. Memelilerin ve kuşların kanlarını emerek yaşamlarını sürdürürler. Boyları 1,5 milimetreden 3,3 milimetreye kadar değişiklik göstermektedir. Hızlı hareket edebilen genelde koyu renkli canlılardır. Genellikle köpek, kedi, insan, tavşan ve kümes hayvanlarında bulunurlar ve ısırdıkları yerleri uyuşturmak için kullandıkları salgı kaşınıtı meydana getirir. Alerjik reaksiyon gösterildiği takdirde deride kızarıklıklar meydana gelir. Taşıdıkları Yersinia pestis adlı (bakteri) insanlara bulaştığında ölümcül veba hastalığı bulaştırabilir.

Bitler

Bit yapı olarak ve şekil olarak diğer hayvanlardan farklıdır. Çok küçük boyları var ve şekilleri farklıdır. Bitlerin bedenleri Altan ve üsten basık seklindedir. Bitlerde baş çok ufak fakat karın torbası çok büyüktür. Bitin vücudu üzerinde toplam 6 ayağı var. Bitlerin vücutları üzerinde kanatları yoktur. Fakat küçük kısa ve güçlü ayaklara sahiptirler. Bit hareket olarak hantal bir yapıya sahiptir. Bir konakçıdan diğerine geçmek ya konakçının eşyalarını kullanmakla olur yada aynı ortamı paylaşmakla olur. Bitler kuş, memeli hayvan ve insanların derileri üzerinde parazit olarak yaşarlar. Bitlerin ömürleri bir aydır. Bitlerin vücud yapılarını kısaca özetlemek gerekirse 2-3 mm boyunda, yassı vücutlu kanatsız böcekler dir. Ağız yapıları delici, emici yapıda dır. Kıllara tutunmak için ayak uçları çengel tırnaklı dır.

Bit Türleri:Baş biti, kıl biti, elbise biti, at biti, köpek biti en çok bilinen bit türleridir.
Eklembacaklılar şubesinin, böcekler sınıfının bir takımı dır. Bitlerde metamorfoz (biçim ve yapı değişmeleri) bulunmamaktadır. Yumurtadan çıkan yavrular, ergine benzer. Kanatları bulunmaz. Kuşlarda yaşayanlara ısıran bitler denilmektedir. Her kuş türüne musallat olan bir iki bit türü bulunur. Memelilerde asalak olarak yaşayanlar; insanlar, maymunlar, toynaklı memeliler (at, koyun, sığır gibi), kemiriciler (tavşanlar, fareler gibi), etçil memelilerden bazıları (köpek, kurt, morslar gibi) üzerinde yaşarlar. İnsanlar üzerinde yaşayan bitler üç çeşit dir.

Bitler kopan deri parçaları, deriden salgılanan yağ ve bazen kan ile beslenirler. Bit’in yumurtası sirke adını alır ve bit’in tükrüğünden salgılanan yapışkan bir madde ile saça yapışır. Özel ilaçlı şampuanlar ve ince taraklar olmadan saçtan kopartılamaz. Bitler ortalama bir hafta yaşarlar.

Baş biti: 2-3 mm boyunda olup, insanların başında yaşarlar. Dişisi halk arasında sirke denilen yumurtalarını özellikle ense ve kulak arkası saç kıllarının diplerine kitin kılıfı ile tek tek yapıştırmaktadır. Yavrular 2-3 haftada erginliğe erişirler. Fazla yaygın bir türdür.Çocuklara okullardan bulaşabilmektedir.

Kıl biti: Baş dışında, vücudun sakal, göğüs gibi diğer kıllı yerlerinde barınmaktadır. Kıl diplerine gömülü olarak görülür. Fazla kaşınmaya neden olur. 1-1,5 mm uzunluktadır.

Elbise biti: Vücudun tüysüz ya da az tüylü yerlerinde yaşadığından vücut biti de denilmektedir. 3-4 mm boyundadır. Yumurtalarını çamaşırların kıvrımlı yerlerine yapıştırırlar. Tifüs hastalığını yaydığından çok tehlikeli bir asalaktır. Tifüs mikrobu bitin barsağında çoğalıp dışkısı ile insana bulaşmaktadır.

Sivrisinekler

Erkek sivrisinekler, dişi sivrisinekleri kanat çırpma seslerinden tanıyabilir. Göğüs kısmında kanatları ve 3 çift ayakları bulunmaktadır. Karınları ise onlara kendi ağırlıklarından fazla kan emme şansı tanıyacak biçimde esnek bir deriye sahiptir. Böylece şişerler ama patlamazlar. Kan emerek beslenen sivrisinekler çok mükemmel bir pompalama mekanizması kullanmaktadırlar. Başının içi, tümüyle kaslarla kaplı boşluklar şeklinde dizayn edilmiştir. Buradaki kaslar kasılıp gevşediklerinde sineğin borusunun iki ucu arasında 1-2 atmosferlik basınç farkı meydana gelir ve kan saniyede 5 metrelik bir hızla yükselmeye başlar.
Bu yüksek akış hızına rağmen sivrisineğin ne borusunda ne de başka herhangi bir dokusunda tahribat ve çatlama meydana gelmez. Çünkü kanın geçiş yaptığı tüm dokular kanın bu hızı ve basıncına dayanabilecek yapıdadırlar. Sivrisinekler vücutlarının altı katı kan emerler bu 15 dakikada 300 mikrolitre kan anlamına gelir. Bu bir insanın aynı süre içinde 200 kilo su içmesine eşit dir. Tüm kan emiciler gibi, ne zaman kan emmeyi durduracaklarını söyleyen, sinir sistemine bağlı gerginlik algılayıcıları vardır.
Ağustos Böceği

Bir ağustos böcekleri türleri gibi çok gürültücü bir böcek türüdür. Gövdesinin arka kısmında hava kesecikleri üzerine yerleşmiş sağlı sollu iki plak bulunur. Ağustos böceği, taş kadar sertleşmiş bu plakları çalarak ses çıkarır. Plak, bağlı olduğu kas tarafından çekilip bırakılınca, boş bir teneke kutunun çıkardığı sese benzer bir ses meydana gelir. Böcek yaptığı bu çekme-bırakma işlemi saniyede 500 kez tekrarlaya bilir. Göğüs kalkanının karın tarafında bulunan uzantının açılıp kapanmasıyla ses yükselir ya da alçalır. İnsan kulağı, saniyenin onda birinden daha kısa süreli açılıp kapanmaları, yani ses kesiklerini fark edemediği için ağustos böceğinin cızırtısı bize sürekli devam ediyormuş gibi gelmektedir. Esnek kanatları sayesinde Ağustos böcekği çok yönlü uçuşlar yapabilir. Ön kanat aşağı doğru iniş esnasında düzdür kanat damarlarında baştan sona doğru bir hat geçmektedir. Bu, tek yönlü bir menteşe gibi kanadın dış yarısının, yukarı çıkış esnasında aşağı doğru bükülmesini sağlayarak daha geniş bir hız kazanmasını sağlamaktadır.

Uğur Böceği


Uğur Böceği kanatlı bir böcektir. Rengi kırmızıdır siyah benekleri vardır. Halk arasında uç uç böceği olarakta bilinir. Uç uç böceklerinin şekli yarım daire şeklindedir.
Kelebekler


Kelebekler hareket durumlarına göre gece ve gündüz kelebekleri olarak iki gruba ayrılır. Gece kelebekleri kalın ve ağır vücutlarıyla alaca karanlıkta ya da gece uçarlar. İnce kıl şeklinde olan antenlerinin ucu sivridir. Bazı türlerde antenlerde birer dizi tüy bulunduğundan tarak şeklindedir. Bu kelebeklerin genellikle renkleri mattır. Hızlı uçarlar. Bu uçucular diğer kelebeklere göre daha hızlı uçarlar fakat daha kısa süreli uçarlar. Tehlike anında sürüden ayrılarak farklı yönlere kaçışırlar ve tehlike bitince tekrar toplanırlar.Kelebeklerde üreme yumurta ile meydana gelir. Kelebek yumurtaları yarım küre, küre, silindir ve iğ şeklindedir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder